Yabancı güçlerin Rum kesimine yığınak yapmasına KKTC’den tepki: “İsrail’in insanlık suçuna ortak olma gayreti”

İsrail’in Gazze’de süregelen saldırılarının yanı sıra İran ve Lübnan’la da savaşın eşiğine gelmesiyle, başta Amerika Birleşik Devletleri ve İngiltere olmak üzere bazı AB ülkeleri, Kıbrıs Rum kesimine askeri yığınak yapmaya başladı. Ada’yı bölgesel bir savaşta hedef haline getirecek bu gelişme, Kıbrıs’ın iki kesiminde de büyük tedirginlik yarattı. KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Rum yönetiminin Kıbrıs adasını hedef haline getirecek tek taraflı sorumsuz adımlar attığını belirterek, bunun olası sonuçlarının Rum halkını endişelendirdiğini söyledi. (Haber: Selim Sayarı)

İsrail saldırıları nedeniyle Gazze şeridindeki çatışmalar sürerken Tel Aviv yönetiminin İran ve Lübnan’ı karşısına alarak bölgeyi savaş riskine sürüklemesi üzerine, başta Amerika ve İngiltere olmak üzere yabancı askeri güçler, Rum kesimindeki limanlarda konuşlanmaya başladı.  Amerikan donanmasına ait amfibi harekat gemisi USS Wasp, olası bölgesel çatışmada sivillerin tahliyesi amacıyla güvertesindeki helikopterlerle haftasonu Güney Kıbrıs’taki Limasol limanına demirledi. Birleşik krallık da ülke dışındaki en büyük egemen askeri üssü olan Kıbrıs Rum kesimindeki Ağrotur’a amfibi harekat gemileriyle binden fazla takviye asker gönderdi. Kraliyet donanmasına bağlı Mounts Bay ve Cardigan Bay adlı amfibi gemiler Ağrotur’a vardı. İngiltere, Rum kesimindeki iki askeri üssündeki savaşa hazırlık durumunu en üst seviyeye çıkardı. Güney Kıbrıs açıklarında devriye gezen yabancı denizaltılar, Rumların cep telefonu kameralarına yansıdı. “İSRAİL’İN İNSANLIK SUÇUNA ORTAK OLMA GAYRETİ”

Gelişmeleri kaygıyla takip eden KKTC cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Rum yönetiminin yabancı askeri güçlerin adaya gelişine tek yanlı karar vermesiyle Kıbrıs’ın olası bölgesel bir çatışmada hedef haline geleceği uyarısı yaptı. Rum liderin siyasi çıkarlar uğruna, bölgesel aktör olma yanılsamasına kapıldığını belirten Tatar, “Yanı başımızda yaklaşık bir yıldır İsrail’in işlemeye devam ettiği insanlık suçuna ortak olma gayreti ibretliktir. Rum liderliğinin sürdürdüğü kabul edilmez siyasetlerini bir kez daha esefle kınıyorum” dedi. Tatar, güvenlik birimleri ve ilgili kurumlarla kaygı verici gelişmeleri yakından takip ettiklerini belirterek, “Ortadoğu krizinde İsrail, tırmandırdığı gerilimle bölgeyi topyekûn patlama noktasına getirdi. Şiddet merkezine çok yakın olan Kıbrıs’ın tarafsızlığını koruması, adadaki halkların saldırı kaygısı yaşamaması için elzemdir” ifadelerini kullandı.

RUM HALKI DA TEPKİLİ Güney Kıbrıs’ın krizin tarafı olduğunu, Gazze’de işlenen insanlık suçuna ortak olan ülkelerin askeri anlamda uğrak noktası haline geldiğini kaydeden Tatar, ABD’ye ait uçak gemisinin Limasol’a demirlemesinin, Kıbrıs’taki sadece Türklerin değil Rum halkının da tepkisine neden olduğuna işaret etti. Kıbrıs’a askeri güç gönderen ülkelere seslenen Ersin Tatar, “Rum tarafıyla girdiğiniz angajmanlar Ada’nın tümünde geçerli değildir ve olmayacaktır. Rum yönetiminin otoritesi sadece Güney Kıbrıs’ta geçerlidir ve KKTC sınırlarının bir santimetre içerisine dahi geçmez” uyarısını yaptı. SAVAŞ ENDİŞESİ TAŞIYORLAR İsrail’in 7 Ekim’de Gazze Şeridi’ne yönelik saldırı devam ederken Tel Aviv yönetiminin İran ve Lübnan’la gerginliği tırmandırmasının ardından, Kıbrıs’ta askeri üsleri olan İngiltere’nin yanı sıra Amerika Birleşik Devletleri’yle bazı Avrupa ülkeleri Rum limanlarında askeri yığınak yapmaya başladı. Rum ana muhalefet partisi AKEL başta olmak üzere diğer siyasi partiler ve kuruluşlar olası bölgesel bir savaşta Kıbrıs’ın taraf olacağı kaygısıyla Rum yönetiminin kararlarını eleştiriyor. Rum kesiminde yapılan bir kamuoyu araştırması, halkın savaş endişesi taşıdığını ortaya koyuyor.