DSÖ duyurdu: Dünyanın en zararlı gıdası, resmen zehir saçıyor
Sağlıklı bir vücuda sahip olmak için sağlıklı ve dengeli beslenmeniz gerekiyor. Beslenme düzeni vücut sağlığı için büyük önem taşıyor. Tükettiğiniz her şey vücudunuza çeşitli etkilerle yansıyabiliyor. Ancak bazı besinlerin tüketimi..
Yayınlanma:17 Ekim 2024 - 12:18
Güncelleme:17 Ekim 2024 - 12:18
6 views
Sağlıklı bir vücuda sahip olmak için sağlıklı ve dengeli beslenmeniz gerekiyor. Beslenme düzeni vücut sağlığı için büyük önem taşıyor. Tükettiğiniz her şey vücudunuza çeşitli etkilerle yansıyabiliyor. Ancak bazı besinlerin tüketimi vücut sağlığını olumsuz etkileyerek hastalıkların riskini artırıyor. Dünya Sağlık Örgütü 5 milyar kişinin bu besinler sebebiyle risk altında olduğunu söylüyor. Bu nedenle sağlığı korumak ve sağlıklı yaşamak için bu besinleri hayatınızdan çıkarmanız gerekiyor.
Sağlıklı beslenme genel sağlık ve yaşalm kalitesi açısından son derece önemli. Düzenli ve dengeli beslenme vücudun ihtiyaç duyduğu besin ögelerini sağlar. Vitaminler, mineraller ve antioksidanlar, bağışıklık sistemini güçlendirir ve hastalıklara karşı koruma sağlar.
Zihinsel sağlığı korumak, düzenli sindirim için de tükettiğiniz her besin önemlidir. Kaliteli bir yaşamın sırrının anahtarı tüm uzmanlara göre sağlıklı beslenme. Fakat bazı besinler var ki sağlık için ciddi anlamda riskli olabiliyor. Bu besinler genellikle herkesin sofrasında, mutfağında bulunabiliyor.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), dünya genelinde yaklaşık 5 milyar kişinin bu besinler sebebiyle risk altında olduğunu söylüyor. Bu besinlerin kalp hastalıkları, şeker, kanser gibi ciddi hastalıklara neden olabileceğinin altını çiziliyor. İşte vücut sağlığını bozan besinlerin listesi
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) sosis, pastırma, jambon, sucuk ve benzeri işlenmiş etlerin kansere yol açtığını açıkladı.Örgüt tarafından yayımlanan raporda günde 50 gram işlenmiş et yenilmesinin kalın bağırsak kanserine yakalanma olasılığını % 18 oranında artırdığı kaydedildi.
Dünya Sağlık Örgütü, kırmızı etlerin de, “kansere yol açması ihtimali bulunduğunu” ancak bu konudaki verilerin sınırlı olduğunu bil
Özellikle büyük işletmelerde kullanılan hidrojenize yağlar yani sıvı yağın özel yöntemlerle katılaştırıldığı yağ çeşitleri vücuda zarar verebilmektedir. Endüstriyel trans yağların zararları da son yıllarda gündem olan bir konudur ve Dünya Sağlık Örgütü endüstriyel trans yağlarının tümüyle kullanımdan kaldırılması yönünde çalışmalar da bulunmaktadır.Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), dünya genelinde yaklaşık 5 milyar kişinin zararlı trans yağlara karşı korunmasız kaldığını, bunun kalp hastalıkları ve ölüm riskinin artmasına sebep olduğunu açıkladı.DSÖ, 2018’de endüstriyel olarak üretilen trans yağların küresel olarak ortadan kaldırılması çağrısında bulunmuştu.Tüm yağlar arasında en zararlı olanının margarin olduğu artık birçoğumuz tarafından bilinen bir gerçektir.Margarin üretiminde kullanılan trans yağ, potasyum sorbat, trans yağ, soya yağı ve gıda boyaları bu ürünü zararlı hale getirmektedir. Margarin yerine olabildiğince doğal bitkisel yağlar kullanmanız daha sağlıklıdır.
Kızartma yağlarının restoranlarda değiştirilmeden uzun süre kullanılması da daha zararlı hale gelmelerine neden olmaktadır.Kızartmaların en sağlıklı hali az miktarda zeytinyağı ile kısa sürede yapılan ve una bulanmamış olarak yapılan yöntemdir. Bunun dışındaki kızartmalar besinlerin hem yararlı içeriğini yok etmekte hem de zararlı hale gelmesine bile neden olabilmektedir.
Beyaz şeker; şeker pancarından elde edilmektedir ve fruktoz ile glukozdan oluşmaktadır. İçinde protein, yağ, vitamin ya da mineral bulunmaz. Beslenme uzmanlarının çoğu rafine beyaz şekere vücudun hiç ihtiyacı olmadığını savunmaktadır. Yüksek oranda beyaz şeker karaciğeri gereksiz yormaktadır ve birçok hastalığa yakalanma riskini de artırır. Beyaz şekeri azalttığınızda, tahıllardan ve baklagillerden de alabileceğiniz şekeri vücudunuz sağlıklı şekilde kullanabilir ve şeker ihtiyacınız karşılanır.Yapay tatlandırıcılar içindeki özellikle en zararlı olduğu düşünülen ve üstüne araştırmalar yapılan maddeler asesülfam potasyum, monosodyum glutamat, sukraloz, aspartam ve sodyum benzonattır. Yapay tatlandırıcılardansa Hindistan cevizi şekeri, akçaağaç şurubu ve bal gibi doğal tatlandırıcılar kullanılabilir; ancak bunların da çok kullanılmasında zararlı olabileceğine dair uzman görüşleri de bulunmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü normal şeker için ise günde 25 gramı geçmemek gerektiğini söylemektedir.
Genel olarak paketli gıdaların çoğunda raf ömrünü uzatmak için eklenen zararlı maddeler bu ürünleri sağlıksız yapmaktadır.Örneğin cipslerde bulunan monosodyum glutamat sigara etkisi bile yaratabilmektedir. Hazır cipsler yerine fırında ince dilimlenmiş patateslerden ya da lavaştan doğal cipslerinizi hazırlayabilirsiniz.
Pirinç pilavına, çorbalara ve birçok yemeğe katılan bulyonun, bünyeye bıraktığı hasar göz ardı edilemeyecek kadar ciddi.Bulyonlarda Mono sodyum glutamat (MSG) isimli zararlı madde bulunuyor. Çin tuzu olarak adlandırılan bu madde uzmanlar tarafından tehlikeli olarak nitelendiriliyor. Birçok hastalığa yol açarak vücudu mahveden ürünün zararları ise gerçekten inanılmaz.Bulyonun içerdiği kimyasallardan dolayı, vücut ‘Çin Restoranı Sendromu’ adlı toplu bir reaksiyona giriyor ve düzenli olarak yemeklerde tüketildiğinde; anormal kalp atışı, nefes almada güçlük, beyin sisi ve hatta Alzheimer gibi rahatsızlıklara yol açıyor.