Mide küçültme ameliyatı sonrası ölüm iddiası! “Doktor bize ‘Hakkını helal et, benim hatammış’ dedi”
Ordu’nun Fatsa ilçesindeki özel bir hastanede kilo vermek için mide küçültme operasyonu olan 26 yaşındaki Neslin Yılmaz, iddiaya göre işlem sonrası rahatsızlanınca 2 kez daha ameliyat edildi. Bir süre sonra,..
Yayınlanma:22 Ağustos 2024 - 16:15
Güncelleme:22 Ağustos 2024 - 16:15
11 views
Ordu’nun Fatsa ilçesindeki özel bir hastanede kilo vermek için mide küçültme operasyonu olan 26 yaşındaki Neslin Yılmaz, iddiaya göre işlem sonrası rahatsızlanınca 2 kez daha ameliyat edildi. Bir süre sonra, her biri yaklaşık 5 saat süren 2 ameliyat daha olan genç kız hayatını kaybederken, ailesi ise doktor ve hastaneden şikayetçi oldu. Acılı anne, doktorun kendilerine “Özür dilerim, hakkını helal et, benim hatammış, mide dönmesi olmuş.” dediğini ileri sürdü. Ameliyatları gerçekleştiren doktor, “Cerrahi olarak bir hata olmadığına eminim, tüp mide ameliyatından sonra mide dönebiliyor.” derken, hastane yetkilileri ise açıklama yapmak istemedi.
Samsun’un Terme ilçesinde yaşayan Yılmaz ailesinin 3 çocuğundan biri olan ve Ankara’da çağrı merkezinde çalışan Neslin Yılmaz (26), 107 kilo olan ve fazla kilolarından kurtulmak için Ordu’nun Fatsa ilçesindeki özel bir hastanede operasyon geçirmeye karar verdi.
27 Mayıs’ta yapılan tahlillerin ardından aynı gün operasyona alınan Yılmaz, ameliyat sonrası 3 gün hastanede kaldıktan sonra taburcu edildi. Eve döndüğünde rahatsızlanan Yılmaz, yeniden hastaneye gitti. 12 ve 17 Haziran’da her biri yaklaşık 5 saat süren ameliyatlara alınan Neslin, 21 Haziran’da hayatını kaybetti.
Kızlarını kaybeden acılı aile, operasyonu gerçekleştiren genel cerrahi uzmanı ve hastane yönetiminden, “taksirle ölüme neden olma ve sair suçlar” gerekçesiyle şikayetçi oldu.
Anne Zübeyde Yılmaz tarafından mahkemeye sunulan şikayet dilekçesinde, “Ameliyat gerçekleşmeden önce kızımın değerleri alındığında bazı değerlerinin yüksek çıkması nedeniyle ameliyatın gerçekleşmeyeceği söylendi. Özellikle trigliserid: 1.123, CRP:16,5 çıktığından anestezi uzmanı tarafından bu değerlerle ameliyata alınamayacağı bilgisi verilmişti. Doktor E.A. kızımın değerlerinin yüksek çıkması nedeniyle anestezi doktorunun ameliyata izin vermediğini ama daha önce bu şekilde ameliyat yaptığını bir sorun oluşmadığını, kendisinin anestezi doktorunu ikna ettiğini söyledi. Bu değerlerin düşmesi için ve kızımın ameliyata uygun değerlere ulaşması için beklenmesi gerekirken, aynı gün 27 Mayıs 2024 tarihinde doktor E.A. tarafından ameliyat edilmiştir. Bu ameliyattan sonra kızım hiç iyileşemedi ve hayatını kaybetti.” ifadelerine yer verdi.
Kızının, ilk ameliyatı geçirdikten sonra sürekli olarak rahatsızlandığını söyleyen anne Zübeyde Yılmaz, şöyle devam etti: “Neslin ameliyat olmak istedi. Ordu’nun Fatsa ilçesindeki hastaneye yatırdık ve tahlillerini yaptırdık. Bize, 27 Mayıs 2024 tarihinde hastaneye yatırılacağı ve ameliyat yapılacağı söylendi. Tahlilleri yapıldı ve o gün ameliyata alındı. Ameliyat yapıldıktan sonra 3 gün hastanede kaldık ve sonrasında eve döndük. Eve döndüğümüzde kızım hiçbir şey yiyemiyor, sürekli kusuyordu. O günden sonra kesinlikle uyku ve dinlenmesi yoktu, nefes almakta da zorlanıyordu. Doktor ile görüşerek yeniden hastaneye gittik ve doktor ile görüşmemizde kızıma ‘suyu çok içiyorsun, fazla içme, ondan oluyor’ dediler.”
İlk ameliyatın ardından kızının ikinci defa ameliyata alındığını ve doktorun kendilerine “Özür dilerim, hakkını helal et, benim hatammış, mide dönmesi olmuş.” dediğini ileri süren anne Zübeyde Yılmaz, “Bu esnada kızım düzelmedi, sürekli ateşleniyordu. Çocuğum hiç rahat değildi, uyku da uyuyamıyordu. Sonrasında hastane üçüncü ameliyata alacağını söyledi ve aldılar. Bu ameliyattan önce zaten bizi bayram nedeniyle kadın doğum servisine verdiler, bu serviste klimalar da kapandı. Tek hasta biz olduğumuz için klimaları açmadılar. Hastanedekiler ve hemşireler bizi azarladı, kızımın fotoğraflarını çekip doktoruna atıyordum ve halinden haberdar atıyordum, buna da izin vermediler. Kötü şeyler yaşadık. Sonrasına ben kızımı kaybettim. Doktor ve hemşirelerden şikayetçiyim. Doktorun hatası olduğuna inanıyorum. Benim çocuğum ger gelmeyecek, imkanı yok. Benim çocuğumu mahvettiler.” şeklinde konuştu.
Hastanede kaldıkları yaklaşık bir aylık süreçte kızlarının durumu hakkında kendilerine sağlık bilgi verilmediğini ve sürekli olarak durumunun iyi olduğunu söylediklerini aktaran anne Yılmaz, “26 gün boyunca biz hastanede yattığımız süreçte hastane yönetimi ve doktordan hiçbir şekilde açıklama yapılmadı. Kızım vefat ettikten sonra da açıklama yapılmadı. Ben halen açıklama bekliyorum, benim çocuğumun neden vefat ettiğini öğrenmek istiyorum. Hastane sürecinde ne yaşadı? Çok kötü şeyler oldu ama hiçbir açıklama yapılmadı. Çocuğumun başında dosya bile yoktu, tansiyonu ölçüldüğünde, kan tahlili yapıldığında sorduğumuzda bize sadece ‘çok iyi’ dediler, başka da bir şey bilmiyoruz.” diye konuştu.
Vefat eden Neslin’in kardeşi Mihriban Yılmaz (24) ise “Ablam, büyük umutlar ile mutlu olacağını düşünerek bu yola çıkmıştı. Böyle olacağını bilmiyordu, sonradan kendisi de çok pişman oldu ve üzülmüştü. Onu çok özlüyorum. İnşallah Türk adaleti yapılması gereken her şeyi yapar, adalete güveniyoruz.” dedi.
Operasyonlarda “cerrahi bir hata” olmadığını belirten doktor E.A., “Ben cerrahi bir hata olmadığına eminim. Bu bir komplikasyon, bütün müdahaleleri yaptım. Ameliyatları yaptım, geceleri uyumadım ve yoğun bakım sürecinde ilgilendik. O ameliyatları yapmamız gerekiyordu. Ben insanların acısını, annenin psikolojisini anlıyorum, sonuçta kızını kaybetti. Ben hatamın olduğunu kabul etmiyorum ve olayın yargıya taşınmasını ben istiyorum, bir şey olmadığı ortaya çıksın ki ben bundan eminim. Bilirkişiye gittiği zaman ‘bunların bu şekilde yapılması lazımmış, hepsi yapılmış ancak olmamış’ denileceğinden eminim.” ifadelerine yer verdi.
Doktor E.A., şunları söyledi:
“Hastamı kaybettiğim için ben de çok üzgünüm. Ben böyle bir şeyi açıkçası hiç öngörmüyordum. Hastamın son ameliyatından sonra karın içi toparlandı, sıkıntı yoktu, kan değerledi düzeliyordu ama hasta kötüye gidiyordu. Ben yanlışım ve cerrahi bir hatam olduğunu kesinlikle kabul etmiyorum. Yaptığım işin sonuna kadar arkasındayım. Bu olay yargıya taşınsın, sonuçta ortada bir muamma var. Her şey kayıt altında. Midede dönme oluyor, bunun benimle bir alakası yok. Tüp mide ameliyatından sonra mide dönebiliyor. Bu döndükten sonra benim cerrah olarak ona müdahale etmem gerekiyor, ben de yapılacakları yaptım.”
HASTANE AÇIKLAMA YAPMAK İSTEMEDİ
Hastane yetkilileri ise konuyla ilgili bir açıklama yapmak istemediklerini belirtti.