Trump’ın ikinci dönemi dünyada neleri deÄŸiÅŸtirecek?
BaÅŸkan seçilen Donald Trump, göreve geldiÄŸinde mevcut baÅŸkan Joe Biden’dan farklı bir dış politika izlemesi bekleniyor. Trump’ın izolasyonist içgüdüleri, ABD’nin etrafına duvarlar inÅŸa edeceÄŸi anlamına geliyor. Trump’ın ikinci döneminin, Çin..
Yayınlanma:17 Kasım 2024 - 14:53
Güncelleme:17 Kasım 2024 - 14:53
4 views
BaÅŸkan seçilen Donald Trump, göreve geldiÄŸinde mevcut baÅŸkan Joe Biden’dan farklı bir dış politika izlemesi bekleniyor. Trump’ın izolasyonist içgüdüleri, ABD’nin etrafına duvarlar inÅŸa edeceÄŸi anlamına geliyor. Trump’ın ikinci döneminin, Çin ve OrtadoÄŸu konularında Biden’ın yaklaşımıyla bazı önemli devamlılıklar göstermesi muhtemel. Ancak Ukrayna savaşı ve ülkedeki göçmen nüfusunun geleceÄŸi için aynı ÅŸeyi söylemek zor. Peki Trump’ın ikinci dönemi dünya ve ABD için ne anlama geliyor?
“Amerika hapşırdığında, dünyanın geri kalanı nezle olur” sözü, Amerikan ekonomisinin küresel etkilerini anlatmak için kullanılır.
Ancak aynı şey Trump dönemindeki dış politika için de geçerli.
BaÅŸkan seçilen Donald Trump, göreve geldiÄŸinde “Önce Amerika” politikalarını uygulamak için çalışmaya baÅŸlayacak.
Dünya başkentlerindeki yetkililer, Trump göreve başladıktan sonra nelerin değişeceğini tahmin etmeye çalışıyor.
İlk bakışta Trump ile mevcut Başkan Joe Biden arasında dış politikada önemli farklar var.
Trump’ın izolasyonist içgüdüleri, ABD’nin etrafına duvarlar inÅŸa edeceÄŸi anlamına geliyor.
Bu duvarlar hem fiziksel olarak güney sınırında, hem de ülkeye ithal edilen yabancı malların fiyatlarını artırmak için gümrük vergileri kullanarak inşa edilecek.
Trump ayrıca NATO gibi ittifaklara karşı şüpheci bir tavır takınacak, Paris Ä°klim AnlaÅŸması gibi uluslararası anlaÅŸmalardan çekilecek ve Rusya ile savaÅŸta Ukrayna’ya verilen ABD desteÄŸini sınırlayacak ve hatta sonlandıracak.
Ancak -belki şaşırtıcı bir şekilde- bazı kritik dış politika konularında Trump ve Biden yönetimi aynı fikirde.
Trump’ın ikinci döneminin, Çin, OrtadoÄŸu ve denizaşırı ülkelerdeki ABD birliklerinin çekilmesi konularında Biden’ın yaklaşımıyla bazı önemli devamlılıklar göstermesi muhtemel.
Trump, ilk döneminde Çin’e karşı çok daha mücadeleci bir yaklaşım izliyordu.
Trump yönetimi, Çin’e potansiyel bir rakip olarak davranmaya baÅŸladı. ÖrneÄŸin Çin’in büyük bir kısmının kendisine ait olduÄŸunu iddia ettiÄŸi Güney Çin Denizi’nde “seyrüsefer özgürlüğü” tatbikatlarını artırdı.
Trump ekibi ayrıca binlerce Çin malına geniş bir yelpazede gümrük vergisi koydu.
Biden Beyaz Saray’a geldiÄŸinde, Trump’ın Çin’e yönelik daha katı yaklaşımını yerinde tuttu.
Trump’ın tarifelerine baÄŸlı kaldı ve hatta Çin elektrikli araçlarına yüzde 100 vergi koyarak ve Çin ordusuna fayda saÄŸlayabilecek ABD ÅŸirketlerinin Çin’e yatırım yapmasını yasaklayarak daha da ileri gitti.
Trump’ın ikinci döneminde, ilk yönetiminin baÅŸlattığı ve Biden ile daha da güçlendirilen oyun kitabından çok fazla sapmayacağını varsaymak mantıklı.
Trump ve Biden arasında, Çin’in uzun zamandır kendisine ait olduÄŸunu iddia ettiÄŸi ve aynı zamanda ABD’nin müttefiki olan Tayvan’ın kaderi konusunda görüş ayrılıkları olabilir.
Biden, 2022’de, Çin’in iÅŸgal etmesi durumunda ABD’nin Tayvan’ı savunacağını açıkça dile getirdi.
Trump’ın Çin’in Tayvan’ı iÅŸgal etmesi veya Tayvan’ı ablukaya alması durumunda ne yapabileceÄŸini ise kimse tahmin edemez.
Trump temmuz ayında, “Tayvan bize savunma için ödeme yapmalı” demiÅŸti.
Ortadoğu konusunda Biden ve Trump arasında yüksek derecede bir benzerlik görülmesi muhtemel.
Mevcut baÅŸkan Biden, Ä°srail BaÅŸbakanı Binyamin Netanyahu’ya Gazze ve Lübnan’daki eylemleri konusunda yüksek ölçüde serbestlik tanıyor.
Biden’ın Ä°srail’e karşı takındığı tavrının ve Ä°ran’ın vekil güçlerine karşı izlediÄŸi sert çizginin Trump yönetimi altında çok fazla deÄŸiÅŸeceÄŸini hayal etmek zor.
Sonuçta, Trump görevdeyken Ä°srail’in Batı Åžeria’da geniÅŸleyen yasadışı yerleÅŸim politikasını görmezden geldi.
Kısacası, Biden ve Trump’ın OrtadoÄŸu’daki genel politikaları arasında pek bir fark yok.
Ayrıca Trump göreve geldiÄŸinde, ekibinin Ä°ran’a yönelik yaptırımları artırmasını, petrol satışlarını kısıtlamaya çalışmasını bekleyebiliriz.
Trump, Ukrayna’daki savaşı bir günde bitirecek bir anlaÅŸmaya varabileceÄŸini öne sürüyor.
Trump’ın harika bir müzakereci olarak görülme arzusu göz önüne alındığında, Ukrayna’nın Ruslara karşı savaşı kaybetmeye baÅŸlaması belki de bir anlaÅŸma saÄŸlayabilir.
ABD Kongre AraÅŸtırma Servisi’nin geçen ay yayınladığı bir rapora göre, Ukraynalı askerlerin ortalama yaşı 40.
Ukraynalılar ayrıca Cumhuriyetçilerin kontrolündeki Kongre’nin savaşı finanse etmek için milyarlarca dolar harcamayı desteklemeyeceÄŸini de biliyorlar.
Rusların Kuzey Koreli askerleri cephede konuÅŸlandırması, Putin’in Rusya’da bir kitlesel seferberlik emri vermek istemediÄŸini gösteriyor.
Çatışmaları sona erdirebilecek bir anlaÅŸmanın genel hatları, Rusya’nın 2014’te ele geçirdiÄŸi Kırım’ı elinde tutması ve Ukrayna’nın Rusya’nın aldığı doÄŸu Ukrayna’daki toprakların bir kısmını geri almasını içerebilir.
GeçtiÄŸimiz hafta sonu Trump’ın ilk döneminde Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi’nin geçici müdürü olan ve göçmenlik konusunda sert bir tutum sergileyen Tom Homan’ın “sınır çarı” olarak görev yapacağı duyurusu, göreve gelen Trump yönetiminin sınır dışı etme konusunda sert bir tutum sergileyeceÄŸini gösteriyor.
Trump ilk dönemindeyken, yönetimi 3 binden fazla göçmen çocuğu ailelerinden ayırdı.
Geçen yıl CNN’e konuÅŸan Trump, “Bir aileye, eÄŸer gelirseniz sizi parçalayacağız dediÄŸinizde, gelmezler.” diyerek bu politikanın geri dönebileceÄŸini belirtti.
Trump’ın elbette ikinci dönemi için daha büyük planları var, bunların arasında belgesiz göçmenlerin toplu sınır dışı edilmesi de var.
İç Güvenlik Bakanlığı’nın 2022 tahminlerine göre , ABD’de yaklaşık 11 milyon kaçak göçmen yaşıyordu.
SeçilmiÅŸ baÅŸkan, bu yılın baÅŸlarında TIME dergisine, sınır dışı etmeler için “askeriyeyi kullanmakta hiçbir sorun görmeyeceÄŸini” söylemiÅŸti.
Amerikalı askerlerin erkekleri, kadınları ve çocukları gözaltına alıp sınır dışı ettiğine dair televizyon görüntüleri pek çok Amerikalı tarafından pek hoş karşılanmayacaktır.